Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye'nin Suriye'de askeri operasyon yapacağı iddialarına ilişkin soruyu yanıtladı. PKK terör örgütünün Suriye'deki uzantısı olan YPG'nin Türkiye için önemli bir tehdit oluşturduğunu belirten Bakan Fidan, bu konunun öncelikle Şam'da yeni yönetimin meselesi olduğunu ve çözülmesi durumunda Türkiye'nin müdahalesine gerek kalmayacağını kaydetti. Fidan, yeni yönetimin Suriye'de tamamen kontrolü ele alması gerektiğini vurguladı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar merkezli Al Jazeera televizyonuna Orta Doğu'daki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "YPG, ESAS İTİBARIYLA PKK'NIN UZANTISIDIR" Fidan, PKK terör örgütünün Suriye'deki uzantısı YPG'nin Türkiye için önemli bir tehdit oluşturduğunu belirterek, YPG'nin işgal ettiği yerlerdeki varlığını ve hakimiyetini sürdürmeye çalıştığını ifade etti. YPG'nin kendisini Batı'ya DEAŞ'la mücadelede eden bir grup olarak göstermeye çalıştığını vurgulayan Fidan, şunları kaydetti: "Bu, onların gerçek kimliğini doğru yansıtan bir tanımlama değil. Zira onlar orada esasen bir terör örgütü olarak bulunuyorlar. DEAŞ ile mücadele, tek başına bir iyilik göstergesi olamaz. Zira orada farklı devletler ve farklı gruplar da oldu, farklı nedenlerde bunların her biri DEAŞ ile mücadele etti. YPG, esas itibarıyla PKK'nın uzantısıdır. (YPG/PKK) Saflarını Türkiye, İran, Irak ve Avrupa ülkelerinde gelen uluslararası yabancı terörist savaşçılarla doldurmuş bir örgüttür. Ama Batılı dostlarımız, YPG'nin esasen PKK'nın uzantısı olduğu gerçeğini ne yazık ki görmezden geliyorlar." Bakan Fidan, "ABD Savunma Bakanı Ash Carter, 2016 yılında Kongre'de YPG ile PKK arasında bağlantı olduğunu itiraf etmişti. YPG ile PKK’nın aynı şey olduğunu açıklamıştı. ABD, PKK'yı terör örgütü olarak görüyor. Bu durumda ABD'ye, ana bileşeni YPG’den oluşan SDG’ye verdiği desteği kesmesi çağrısında bulunuyor musunuz?" sorusuna, Türkiye'nin, uzun süredir ABD'ye bu yönde çağrıda bulunduğu yanıtını verdi. Bu çağrılara yönelik tepkilere ilişkin Fidan, "Her şey aslında (ABD'nin eski Başkanı) Obama döneminde başladı. O zaman bize yaptıkları açıklama, bunun geçici bir düzenleme olduğu yönündeydi." dedi. Bakan Fidan, bunun Türkiye olarak ulusal çıkarlar açısından bir tehdit olduğuna dikkati çekerek, "Bölgedeki dengeler bozulsun istemiyoruz. Ancak ulusal çıkarlarımızı gözetmek ve korumak zorundayız. ABD ile bu konudaki görüşmelerimiz sürüyor." dedi.
TÜRKİYE, SURİYE'YE ASKERİ OPERASYON YAPACAK MI?
Türkiye'nin Suriye'de askeri operasyon yapacağı iddialarına ilişkin soru üzerine, Şam'da yeni yönetim döneminin başladığını anımsatan Fidan, bu konunun öncelikle yeni yönetimin meselesi olduğunu ve bunun çözülmesi durumunda Türkiye'nin müdahalesine gerek kalmayacağını kaydetti. Fidan, yeni yönetimin Suriye'de tamamen kontrolü ele alması gerektiğini vurguladı. Fidan, "Türkiye açısından bakıldığında, Suriye'de bir özerk Kürt bölgesi veya Kürt oluşumu söz konusu olabilir mi? Yoksa Türkiye bu bir tehdit olarak mı algılar?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Benim Suriye halkı adına konuşmam doğru olmaz. Sorduğunuz husus, Suriye halkının bileceği bir iştir. Bu onların vereceği bir karar. Ama ben hem bir temenni, hem Türkiye’nin politikası olarak şunu söyleyebilirim. Suriye’de Kürt, Arap, Türkmen, herkesin, tüm sivillerin asli yerlerinde yaşamalarını istiyoruz. Hiç kimse rahatsız edilmemeli, şehirlerini, köylerini terk etmek zorunda bırakılmamalı. Başka yere göçe zorlanmış olanlar, tekrar memleketlerine dönebilmeli. Sözün özü, başta siviller olmak üzere Kürtler de asli memleketlerinde yaşamalı."
"TÜRKİYE'NİN SURİYE'DE İKİ HEDEFİ VAR" Fidan, Türkiye'nin Suriye'deki Türk askeri varlığının iki hedefi olduğuna, birincisinin Türkiye'ye daha fazla kitlesel göçü engellemek, ikinci hedefin de, terörle mücadele olduğuna dikkati çekti. Türkiye'nin bu iki mesele çözüldüğü takdirde Suriye'de durması için herhangi bir sebebi kalmayacağının altını çizen Fidan, halihazırda bu yönde doğru adımların atıldığını bildirdi. Fidan, Suriye'deki durumun gidişatının görülmesi için zaman verilmesi gerektiğine işaret etti. Suriye'deki yeni yönetimin meşru muhatap olarak görüldüğünü ve onlarla iletişim kurulmaya başlandığını aktaran Fidan, Türkiye'nin Şam Büyükelçiliğinin yeniden faaliyete geçtiği anımsattı.