İş yerinde çalışanlara yönelik duygusal ve psikolojik baskı olarak ifade edilen mobbing durumu kanıtlandığı takdirde bir ceza söz konusu oluyor. İş yerlerinde mobbing iş veren veya yöneticiler tarafından yapılabildiği gibi diğer çalışanlarca da uygulanabiliyor. Peki, mobbing cezası ne kadar?
Mobbing, çalışana yönelik geliştirilen baskıcı bir yaklaşım olarak iş yerlerinde ortaya çıkıyor. Birçok çalışanın şikayet ettiği mobbinge dair Resmi Gazete'de ''Mobbing Genelgesi'' yer aldı. İşte, mobbing tanımı ve mobbing sayılan durumlar...
İngilizce “yıldırma” anlamındadır ve “mob” kökünden gelir. “Mob” kelimesi ise İngilizce’de yasal olmayan biçimde şiddet uygulayan kalabalık veya çete anlamındadır. Mobbing sözcüğü ise, psikolojik şiddet, kuşatma, topluca saldırma, rahatsız etme veya sıkıntı verme anlamlarına gelir.Türkçe'de genel olarak mobbing; işyerinde uygulanan “zorbalık, duygusal taciz ya da yıldırma” sözcükleriyle adlandırılan “mobbing” genellikle hiyerarşik olarak yapılanmanın olduğu yerler veya gruplarda gücü elinde bulunduran kişi/kişilerin sistematik olarak baskı, duygusal saldırı uygulaması ve yıpratmasıdır.
İş yerinde mobbinge dair verilen cezalar, suçun niteliği ve suçu yapanan durumuna göre değişiklik gösterir. Genellikle mobbinge yönelik yargılamaların 2 ile 5 yıl arasında hapis cezası ile sonuçlandığı biliniyor.
Aşağıdaki hallerin ispatlanması halinde mobbin olarak değerlendirilir.Çalışanın iş yerinde, amiri tarafından kendisini ifade etme olanağının kısıtlanması, azarlanması,Çalışanın yaptığı işlerin sürekli eleştirilmesi,Çalışanın dedikodusunun yapılması,Çalışanın statüsüne ilişkin tehditler yapılması,Çalışanın iş yerinde dışlanması,Çalışanın aldığı kararların sürekli olarak sorgulanması,Çalışanın devamlı görev tanımı dışında işler verilmesi,Çalışana cinsel tacizde bulunulması,Çalışana hakaret edilmesiÇalışanın istifaya zorlanması,Çalışanın telefon görüşmeleri ve molalarının sürekli kontrol edilmesi.
Çalışanların psikolojik tacizden korunmasını amaçlayan genelge 7 madde olarak hazırlandı ve Resmi Gazete'de yer aldı.Genelgede, iş yerlerinde kasıtlı ve sistematik olarak yapılan psikolojik tacizin önlenmesinin önemli olduğu vurgulandı.Psikolojik tacize maruz kalan çalışanların, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonu, ALO 170 gibi çeşitli platformlara başvurabileceği ifade edildi.Genelgede, iş yerlerinde psikolojik tacizle mücadelenin, öncelikle işveren ve yöneticilerin sorumluluğunda olduğu belirtildi.Farkındalık artırıcı eğitim ve bilgilendirme faaliyetlerinin yaygınlaştırılmasına özen gösterilmesi gerektiği vurgulandı.Genelgeyle, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde "Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu" yeniden yapılandırıldı.